İSTANBUL

YSK'nın İstanbul seçim iptalinde üye Kürşat Hamurcu'nun karşı oy gerekçesi

YSK, 31 Mart İstanbul seçim sonucunu iptal etmesinin gerekçeli kararını sonunda açıkladı. İşte 250 sayfalık gerekçeli kararda 11 üyeden oluşan YSK kurulunda red oyu veren üye Kürşat Hamurcu'nun karşı oy gerekçesi...

Serpil Portakal
Serpil Portakal[email protected]
YSK'nın İstanbul seçim iptalinde üye Kürşat Hamurcu'nun karşı oy gerekçesi

İSTANBUL seçiminin iptaline ilişkin kararı 11 kişiden oluşan YSK verdi. 7 evet oyuna karşılık 4 red oyu çıktı. İptale karşı oy verenlerden Kürşat Hamurcu'nun karşı oy gerekçesi ne?

Üye Kürşat Hamurcu'nun karşı oy gerekçesi

Çoğunluk görüşüne katılmayan başka bir üye Kürşat Hamurcu da sandık kurulu başkanının ve üyenin kamu görevlisi olmamasının, tek başına seçimin iptalini gerektirmediğine işaret etti.

Sandık kurullarında görev almaları mümkün bulunmayan kimselere görev verilmiş olması nedenine dayanılarak bir seçimin iptal edilebilmesi için kanuna aykırı bu davranışın seçim sonuçlarına etki yaptığının mutlaka açık ve net olarak ortaya konulmasının şart olduğunu ifade eden Hamurcu, şu görüşleri paylaştı:

"İtiraz dilekçelerinde bu yolda bir gerekçe olmadığı gibi bu hususun seçim sonuçlarına nasıl etki yaptığı da açık, net, somut belge ve kanıtlarla ortaya konulmamıştır. Kamu görevlisi olmayan sandık kurulu başkanının, parti temsilcisi olan beş sandık kurulu üyesinin bilgisi ve onayı dışında hangi eylem ve işlemiyle, seçimin dürüstlüğü ve objektifliğine müdahale ettiğine ilişkin somut iddia ve itiraz bulunmamaktadır. Tahmini ve farazi gerekçelerle, seçmen iradesi yok sayılarak salt sandık kurulu başkanın kamu görevlisi olmaması nedeniyle seçimin iptaline karar verilmesinde hukuki uyarlık bulunmamaktadır."

Hamurcu, sandık başında seçimi siyasi partilerin yaptığının kabul edildiğini, oy verme işlemleri, oyların sayımı ve dökümü, buna ilişkin tutanakların tanziminin, beşi siyasi parti temsilcisi olan yedi kişilik sandık kurulu tarafından birlikte gerçekleştirildiğini hatırlatarak, şunları kaydetti:

"Özgür iradesi ile seçme hakkını kullanan seçmenden, sandık kurulu başkanı ve üyelerini denetleme görevi beklenemez. Bu sorumluluk seçimi yöneten idarelere aittir. Sandık kurulu başkanının kamu görevlisi olmaması, seçmene yüklenecek bir kusur değildir. Bu nedenle, bu sandıklarda oy kullanan seçmenin oyunu geçersiz kabul ederek iradesinin yok sayılması, anayasa, uluslararası sözleşmeler ve seçim mevzuatı ile güvence altına alınan en temel yurttaşlık haklarından olan seçme hakkının özüne müdahale anlamı taşır."

Yorumlar